Keşfedilmemiş İç Dizayn Stilleri: Tarzınızı Yeniden Tanımlayın

İç mekan dekorasyonu stilleri denildiği zaman akla genelde minimalist, İskandinav, bohem ve endüstriyel tarzlar gelmektedir. Ancak zihnimizi bunlarla sınırlı tutmamalıyız. Çünkü dünyada keşfedilmeyi bekleyen ve her biri kendine özgü estetik anlayışa sahip pek çok iç dizayn stilleri bulunmaktadır.

Peki, adını hiç duymadığınız bu iç dizayn stilleri nelerdir? Yaşam alanlarınızın atmosferini değiştirmek için tarzınıza göre az bilinen dekorasyon stillerini keşfetmeye hazır mısınız? Bellona editör ekibi olarak bu içerikte, dünyanın dört bir yanından gelen ve keşfedilmemiş bu stilleri sizin için bir araya getirdik.

Evinizde Fark Yaratmak İçin Hangi İç Dizayn Stillerini Deneyebilirsiniz?

1) Wabi-Sabi: Kusurların Güzelliği

Wabi-Sabi, Japon estetiğine dayalı, kusuru ve doğallığı merkeze koyan benzersiz bir iç mimari stilidir. Bu dekorasyon anlayışı, mükemmel olmayanın da güzel olabileceği yaklaşımına sahiptir. Yaşam alanlarında sadelik, sıcaklık ve doğallığın ön planda olması gerektiğini savunur.

• Bu stilde zamana yenik düşmüş yüzeyler, doğal malzemeler ve organik formlar öne çıkar. 
• Asimetrik ve kusurlu objeler, zamansız bir güzelliğin temsilcisi olarak kabul edilir. 
• Ahşap, taş, keten, pamuk ve seramik gibi doğal dokular kullanılır.
• Renk paletinde ise bej, toprak tonları, soluk gri ve pastel yeşiller gibi doğayı yansıtan renklere rastlanır.
• Bu stilin en gözde aksesuarları el yapımı aksesuarlar ve vintage objelerdir.
• Wabi-Sabi felsefesi fazlalıklardan arınmış sade dizaynıyla dikkat çeker.

Kimler İçin Uygun?

Wabi-Sabi, minimalist yaklaşıma benzerliğiyle dikkat çekmektedir. Bu stil, minimalist ruhu taşıyan bir mekan yaratmak isteyenler için idealdir. Eğer doğanın güzelliklerini yaşam alanlarınıza taşımak ve mekanınızda sakin, dingin bir enerji yaratmak istiyorsanız, Wabi-Sabi tam size göre!

2) Memphis Tarzı: Renkli ve Eğlenceli

Memphis stili, 1980’lerde İtalya’da ortaya çıkarak tasarım dünyasında devrimi getiren cesur ve renkli bir yaklaşım sunar. Ettore Sottsass liderliğinde kurulan Memphis Grubu; geleneksel dekorasyon kurallarını yıkarak canlı renkler, geometrik desenler ve farklı malzeme kombinasyonlarını bir araya getiren dinamik bir tasarım anlayışı geliştirmiştir.

• Bu iç dizayn stilinde parlak ve zıt renkler kullanılarak asimetrik formlara entegre edilir. 
• Soyut desenler ve kontrast yaratan malzemelerle dikkat çekerek sıra dışılığı yansıtır.
• Plastik, laminat, cam ve parlak metaller gibi malzemeler sıklıkla kullanılırken; zikzak çizgiler, büyük daireler ve üçgenler gibi geometrik figürler ön plana çıkar. 
• Bu stilde öne çıkan renk paleti neon sarısı, elektrik mavisi, fuşya, turuncu ve yeşil gibi dikkat çekici tonlardır.
• 80’ler nostaljisini yansıtan mobilyalar ve sanatsal detaylar ile postmodernizmi birleştirir.

Kimler İçin Uygun?

Memphis tarzı, sıradan çizgilerin dışına çıkmak ve enerjik atmosfer yaratmak isteyen herkes için uygun bir yaklaşım olabilir. Eğer dekorasyonda geleneksel kuralların çizgisinden çıkarak yaratıcılığı, cesareti ve eğlenceyi ön plana çıkarmak istiyorsanız, Memphis tarzı tam size göre! 

3) Brutalizm: Ham ve Cesur

Brutalizm, 1950’li yıllarda modernist mimariden doğan işlevselliği estetikten önce tutan cesur görünüm sunan bir stildir. Adını Fransızca “brut" (ham, işlenmemiş) kelimesinden alan bu akım; genellikle beton, çelik ve doğal ahşap gibi işlenmemiş malzemelerin kullanımı ile tanınmaktadır. İç mekan tasarımında güçlü ve iddialı bir duruş sergileyerek Brutalist stili genelde minimalist tarz ile birleştirilerek daha sofistike bir görünüm yaratılır.

• Bu dekorasyon anlayışında; ham beton yüzeyler, açıkta bırakılmış yapı elemanları, büyük pencereler ve doğal ışık kullanımı yaygındır.
• Soğuk ve endüstriyel hissiyatı dengelemek için sıcak ahşap dokular, yumuşak kumaşlar ve dikkatle seçilmiş aydınlatma detayları kullanılarak mekana samimi bir enerji getirilebilir.
• Fazlalıklardan arındırılmış mobilyalar ve minimal aksesuar kullanımı ile öne çıkar.
• Renk paleti olarak gri, siyah, antrasit ve koyu kahve tonları kullanılır.
• Açıkta bırakılmış borular, beton duvarlar ve sık kullanılan metal detaylar bu stilin en gözde örnekleridir.

Kimler İçin Uygun?

Brutalizm stili; modern, sofistike ve güçlü bir iç mekan stili arayanlar için mükemmel bir seçimdir. Geniş loft dairelerde, sanat galerilerinde ve modern ofis alanlarında sıkça rastlanır. Eğer mekanınızda yalın ama etkileyici bir atmosfer yaratmak istiyorsanız, Brutalist dekorasyon tam size göre!

4) Hollywood Regency: Gösterişli ve Zarif

Hollywood Regency, 1930’ların Hollywood ihtişamından ilham alarak lüksü ve zarafeti buluşturan bir iç dizayn stilidir. Eski Hollywood filmlerinin büyüleyici atmosferini yansıtan bu stil, büyüleyici detaylar, parlak yüzeyler ve sanatsal dokunuşlarla zenginleştirilmiş şık bir dekorasyon anlayışı sunar.

• Gösterişli ama abartısız da duracak bir stil arıyorsanız mükemmel bir seçim olacaktır.
• Bu tarzın en belirgin özellikleri altın ve gümüş detaylar, aynalı yüzeyler, kadife ve ipek kumaşlar ile lüks mobilyalardır.
• Aynalı mobilyalar, cilalı lake yüzeyler, parlak metal detaylar bu stilin öne çıkan aksesuarlarıdır.
• Renk paletinde siyah, beyaz, derin mavi, bordo ve zümrüt yeşili gibi zengin tonlar kullanılır.
• Mobilya aksesuarlarında, avizelerde ve çerçevelerde şık metalik vurgular vardır.
• Kavisli hatlara sahip, kadife ve ipek gibi lüks kumaşlarla kaplanmış koltuk ve sandalyeler bu felsefesinin gözde unsurlarıdır.

Kimler İçin Uygun?

Hollywood Regency stili; lüks, zarafet ve ihtişamı sevenler için mükemmel bir dekorasyon tarzıdır. Evinizde klasik Hollywood filmlerinin büyüsünü hissederek göz alıcı bir atmosfer yaratmak istiyorsanız, bu stil tam size göre!

5) Japandi: Japon ve İskandinav Uyumu

Japandi, Japon ve İskandinav iç mimari stillerinin birleşiminden doğan minimalist, fonksiyonel ve doğal bir yaşam tarzının yansımasıdır. Japon estetiğinin wabi-sabi felsefesinden gelen doğallık ve sadelik ile İskandinav tasarımının hygge anlayışından gelen sıcak ve rahatlatıcı dokuların kusursuz bir uyum içinde birleşiminden oluşur.

• Az ama öz mobilya anlayışından yola çıkarak sade formlar ve yumuşak renk paleti ile minimalizme benzer bir stildir.
• Açık tonlu ahşap, bambu, pamuk ve seramik gibi doğal dokular ön plana çıkar.
• Renk paletinde bej, krem, açık gri, toprak tonları ve pastel yeşiller kullanılır.
• Bol doğal ışıkla açık renkli duvarlar birleştirilir. Ayrıca, nötr tonlardaki yumuşak tekstillerin kullanımı yaygındır.

Kimler İçin Uygun?

Japandi stili; tercihini sadelikten yana kullanan ve evinde sıcak ve huzurlu bir ortam yaratmak isteyenler için mükemmel bir tercihtir. Eğer düzenli, fonksiyonel ve doğayla uyumlu bir yaşam alanı oluşturmayı hedefliyorsanız, Japandi tam size göre! Özellikle küçük apartman daireleri ve modern evler için rahatlatıcı ambiyans oluşturur.

6) Shabby Chic: Romantik ve Eski Dünya Esintileri

Shabby Chic; zarif vintage detaylı romantik, sıcak ve nostaljik bir atmosfer yaratan iç dekorasyon stilidir. 980’lerde İngiltere’de ortaya çıkan ve günümüzde hala popülerliğini koruyan bu tarz, eskitilmiş mobilyalar, pastel tonlar ve zarif detaylarla rustik bir şıklık sunmaktadır.

• Bu stilin en belirgin özelliği, doğal olarak eskimiş veya eskitme teknikleriyle yaşanmışlık hissi kazandırılmış mobilyalar kullanılmasıdır.
• Ahşap yüzeylerde soyulmuş boyalar, dantel detaylı kumaşlar, çiçek desenleri ve antika görünümlü aksesuarlarla ön plana çıkar.
• Renk paletinde pudra pembesi, lavanta, açık mavi, mint yeşili ve krem tonları kullanılır.
• Dantel detaylar, çiçek desenleri ve yumuşak kumaşlar bu stilin belirgin özelliğidir.
• Antika çerçeveler, porselen vazolar, kristal avizeler ve el yapımı aksesuarlar ile dekorasyona şık bir dokunuş katar.

Kimler İçin Uygun?

Eğer nostaljiye ilginiz varsa ve evinizde romantik bir ambiyans yaratmak istiyorsanız bu stil tam size göre! Özellikle kır evleri, vintage konseptli daireler ve sıcak bir atmosfer arayanlar için harika bir seçimdir. Rahatlık ve estetiği birleştirmeyi amaçlayan bu stil evinizde samimi bir atmosfer yaratacaktır.